İbrahim DEMİR
Köşe Yazarı
İbrahim DEMİR
 

KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

İnancımız ile Ata'mızı buluşturmaya devam ettikçe, yeniden dirilen, birbirine kenetlenen bir Türkiye ile karşılaşıyoruz ve bununla inanın Atatürk'ümüzü rahmetle anıyoruz.   Bu gerekçe ile her sene kaleme aldığımız Kurban Bayramı mesajımızda bu yıl O'na da yer verelim istedik. Elimizde 1927 senesinde Başbuğ Atatürk tarafından ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi Hoca'ya hazırlatılmış Cuma hutbeleri var. Allah'ı sevmek ve Peygamberimize uymak, Hz. Peygamberimizin ahlakı, namaz, oruç, iman ve amel; Mi'rac ve Kadir geceleri gibi İslam itikadının temel konularında hazırlanan hutbelerin arasında Ramazan ve Kurban Bayramlarıyla alakalı da iki hutbe bulunuyor. Bunlardan Kurban Bayramı hakkındaki hutbeyi özetleyelim: Hutbe, Kevser Sûresi'nin 1, 2 ve 3. ayetleri ile başlıyor: "(Ya Muhammed) Biz Sana Kevser'i verdik. Onun için Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz Seni kötüleyendir." Hutbe kimlerin kurban kesmesi gerektiğini anlatarak devam ediyor: "Ey hali vakti yerinde olan kimseler; sakın fakirlere ve muhtaçlara karşı katı yürekli davranmayın! Onlara acıyın! Ey cemaat, erkek, kadın her kimin borcundan, geçineceğinden fazla sikkeli sikkesiz, külçe halinde veya başka bir şekilde yirmi miskal veya daha fazla altını varsa, dinimizde o kimse kurban kesmek için zengin sayılır. Böyle sikkesiz altını olmayıp da on üç buçuk Türk altını olan kimseler de kurban kesmelidir." Daha sonra hangi hayvanların kurban edileceği anlatılıyor: "Ey cemaat-i Müslimin! Kurban; koyundan, keçiden, deveden, sığırdan olur. Başka hayvanlardan kurban kesilmez. Bu dediğim hayvanların erkeğinden, dişisinden kurban olursa da devenin, sığırın dişisini, koyunun ve keçinin erkeğini kurban etmek daha makbuldür. Kurban edeceğiz diye bu hayvanların yavrularını kesmek olmaz. En aşağı devenin beş seneliği, sığırın iki seneliği, koyunun ve keçinin de birer seneliği kurban olur. Yedi kişinin ortaklaşarak bir deveyi veya bir sığırı kurban etmesi de olabilir. Bir koyunu veya bir keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Dişleri dökülmüş, kuyruğunun yarısından fazlası kesilmiş, bir gözü veya iki gözü kör olan ve yürüyemeyecek derecede topal, hasta ve zayıf bulunan hayvanlardan kurban olmaz." Sonra kurbanın ne zaman kesileceği bilgisi verilir: "Ey cemaat-i Müslimin! Bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra kurban kesmeye başlanır. Bayramın birinci günü kesemeyenler, ikinci veya üçüncü günün akşamına kadar kesebilirler. Ondan sonra kurban kesilmez. Gece vakti yani bayramın ikinci, üçüncü gecelerinde kurban kesmek mümkün ise de mekruhtur. Kurban etine gelince; faziletli olan, kurban etini üçe bölüp bir bölümünü fakirlere ikram etmeli, bir bölümünü eşe dosta hediye etmeli, geri kalanını da kendi çoluğuna çocuğuna bırakmalı. Ey kurban kesmek kendine vacip olan kimseler, sakın bu yıllarda kurban pahalıdır, kurban kesmem demeyin. Peygamber Efendimiz, 'Hali vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, camimize yaklaşmasın' buyurmuşlardır. Anlayana bu ne büyük bir sözdür, ne acı bir azardır. Birkaç liraya kıyamayıp da, Peygamberinden böyle acı bir söz işitmeye razı olan kimse acaba ne yüzle ahirette şefaat umar, acaba ne sûrette ben O Peygamberin ümmetiyim diye gezer?" (Emine Şeyma Usta, Atatürk'ün Cuma Hutbeleri, İleri Yayınları s. 217-220). Evet, Başbuğ Atatürk zamanında camilerde okutulan hutbelerden Kurban Bayramı hakkındaki hutbenin özeti böyle? O, Balıkesir Nasrullah Camii'nde ilk hutbe irad eden cumhurbaşkanıdır. O, şehitler için her sene mevlid okutan cumhurbaşkanıdır. O, millet dinini öğrensin diye hutbe kitabı yazdıran cumhurbaşkanıdır. O, dinsiz değil, bilakis dindar Atatürk'tür. Kendi içinde ihtilaflı olan İslam âlemi, sessiz ve Müslümana yapılan zulümleri, soykırımları yok kabul ediyor. Bunda İslam dininin Dinlerarası Diyalog ve misyonerlik faaliyetleri ile gerçek kimliğinden uzaklaştırılması etkili olduğu gibi, Atatürk benzeri İslam'ı sahiplenen ve savunan devlet adamlarının azalması da etkilidir. Kurban Bayramınızı tebrik ederken, Cenab-ı Hak'tan, birliğimizin ve dirliğimizin temel harcı inancımızı Hz. Peygamber'in sünneti ve Ehl-i Beyt'in örnekleri ile yaşatacak anlayışların iktidar olmasını niyaz ediyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun.
Ekleme Tarihi: 17 Haziran 2024 - Pazartesi

KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

İnancımız ile Ata'mızı buluşturmaya devam ettikçe, yeniden dirilen, birbirine kenetlenen bir Türkiye ile karşılaşıyoruz ve bununla inanın Atatürk'ümüzü rahmetle anıyoruz.

 

Bu gerekçe ile her sene kaleme aldığımız Kurban Bayramı mesajımızda bu yıl O'na da yer verelim istedik.

Elimizde 1927 senesinde Başbuğ Atatürk tarafından ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi Hoca'ya hazırlatılmış Cuma hutbeleri var. Allah'ı sevmek ve Peygamberimize uymak, Hz. Peygamberimizin ahlakı, namaz, oruç, iman ve amel; Mi'rac ve Kadir geceleri gibi İslam itikadının temel konularında hazırlanan hutbelerin arasında Ramazan ve Kurban Bayramlarıyla alakalı da iki hutbe bulunuyor.

Bunlardan Kurban Bayramı hakkındaki hutbeyi özetleyelim: Hutbe, Kevser Sûresi'nin 1, 2 ve 3. ayetleri ile başlıyor: "(Ya Muhammed) Biz Sana Kevser'i verdik. Onun için Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz Seni kötüleyendir." Hutbe kimlerin kurban kesmesi gerektiğini anlatarak devam ediyor:

"Ey hali vakti yerinde olan kimseler; sakın fakirlere ve muhtaçlara karşı katı yürekli davranmayın! Onlara acıyın! Ey cemaat, erkek, kadın her kimin borcundan, geçineceğinden fazla sikkeli sikkesiz, külçe halinde veya başka bir şekilde yirmi miskal veya daha fazla altını varsa, dinimizde o kimse kurban kesmek için zengin sayılır. Böyle sikkesiz altını olmayıp da on üç buçuk Türk altını olan kimseler de kurban kesmelidir."

Daha sonra hangi hayvanların kurban edileceği anlatılıyor: "Ey cemaat-i Müslimin! Kurban; koyundan, keçiden, deveden, sığırdan olur. Başka hayvanlardan kurban kesilmez. Bu dediğim hayvanların erkeğinden, dişisinden kurban olursa da devenin, sığırın dişisini, koyunun ve keçinin erkeğini kurban etmek daha makbuldür. Kurban edeceğiz diye bu hayvanların yavrularını kesmek olmaz. En aşağı devenin beş seneliği, sığırın iki seneliği, koyunun ve keçinin de birer seneliği kurban olur. Yedi kişinin ortaklaşarak bir deveyi veya bir sığırı kurban etmesi de olabilir. Bir koyunu veya bir keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Dişleri dökülmüş, kuyruğunun yarısından fazlası kesilmiş, bir gözü veya iki gözü kör olan ve yürüyemeyecek derecede topal, hasta ve zayıf bulunan hayvanlardan kurban olmaz."

Sonra kurbanın ne zaman kesileceği bilgisi verilir: "Ey cemaat-i Müslimin! Bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra kurban kesmeye başlanır. Bayramın birinci günü kesemeyenler, ikinci veya üçüncü günün akşamına kadar kesebilirler. Ondan sonra kurban kesilmez. Gece vakti yani bayramın ikinci, üçüncü gecelerinde kurban kesmek mümkün ise de mekruhtur. Kurban etine gelince; faziletli olan, kurban etini üçe bölüp bir bölümünü fakirlere ikram etmeli, bir bölümünü eşe dosta hediye etmeli, geri kalanını da kendi çoluğuna çocuğuna bırakmalı. Ey kurban kesmek kendine vacip olan kimseler, sakın bu yıllarda kurban pahalıdır, kurban kesmem demeyin. Peygamber Efendimiz, 'Hali vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, camimize yaklaşmasın' buyurmuşlardır. Anlayana bu ne büyük bir sözdür, ne acı bir azardır. Birkaç liraya kıyamayıp da, Peygamberinden böyle acı bir söz işitmeye razı olan kimse acaba ne yüzle ahirette şefaat umar, acaba ne sûrette ben O Peygamberin ümmetiyim diye gezer?" (Emine Şeyma Usta, Atatürk'ün Cuma Hutbeleri, İleri Yayınları s. 217-220).

Evet, Başbuğ Atatürk zamanında camilerde okutulan hutbelerden Kurban Bayramı hakkındaki hutbenin özeti böyle?

O, Balıkesir Nasrullah Camii'nde ilk hutbe irad eden cumhurbaşkanıdır. O, şehitler için her sene mevlid okutan cumhurbaşkanıdır. O, millet dinini öğrensin diye hutbe kitabı yazdıran cumhurbaşkanıdır. O, dinsiz değil, bilakis dindar Atatürk'tür.

Kendi içinde ihtilaflı olan İslam âlemi, sessiz ve Müslümana yapılan zulümleri, soykırımları yok kabul ediyor. Bunda İslam dininin Dinlerarası Diyalog ve misyonerlik faaliyetleri ile gerçek kimliğinden uzaklaştırılması etkili olduğu gibi, Atatürk benzeri İslam'ı sahiplenen ve savunan devlet adamlarının azalması da etkilidir.

Kurban Bayramınızı tebrik ederken, Cenab-ı Hak'tan, birliğimizin ve dirliğimizin temel harcı inancımızı Hz. Peygamber'in sünneti ve Ehl-i Beyt'in örnekleri ile yaşatacak anlayışların iktidar olmasını niyaz ediyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve milhapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2024 bahis siteleri deneme bonusu veren siteler