YEREL SEÇİMLERDE İŞ BİRLİĞİ OLMALI MIYDI ?
İYİ parti "özü başına" 81 ilde kendi adaylarımız ile seçimlere katılacağız kararı almış yerelde iş birliği kapılarını açık bırakmıştı.
Böyle bir açık kapı bırakılmış iken duyduğum hiç bir ilde, ilçe de her hangi bir İYİ parti teşkilatları iş birliğine gitmedi.
Bunu her teşkilatın özgüven içinde kendi içlerinden çıkaracakları adayları ile seçime katılmak istemesi olarak değerlendirirken, başka partilerden aday olamayıp İYİ partinin transfer ettiği adayları ile seçimlere katılmasını anlamış değilim.
Transfer adaylar yerine neden uyum içinde hizmet edebilecek ihtiyaçları ortak akıl ve projelerle çözüme ulaştırabilecek parti yada partilere iş birliği içinde kazanmak için seçimlere hazırlanılmadı.!
İYİ partiyi % 17 seviyelerine çıkaran anlayış topluma 3.Yol alternatifi sunma anlayışı değil miydi.?
Böyle transfer edilen adayların aidiyet duygusu olmadığı gibi parti içinde geçmişi olmadığı için parti içinde kızgınlık, küskünlük ve öfke duygularını körükleyerek istifalara, ayrılıklara neden olacağı neden düşünülmüyor.
Giden gitsin kalanlar bizle anlayış ne partiye nede teşkilatlara fayda sağlamıyor, sayılamayacakta.
Birkaç çantacı bu transfer adayları ile yaptıkları pazarlıklardan payını alıp yılların mücadelesini, emeğini çalıp hiç birşey olmamış gibi biz partimizin menfaati için elimizden geleni yaptık en çok oy alacak aday ile kazanmayı hedefledik mazereti içinde kendilerini haklı göstermeye hazırlandıklarını herkes görüyor, biliyor.
Kaybederken kazanmak için siyaset yapan siyasetçiler gecesini, gündüzü katarak ekmeğinden evinden, işinden ayırdığı zaman ile partisine emek verenlerle yüzleşmek yerine bir daha ki seçimin hesabını yapıyorlar.
Tabandan olması gereken siyaset tavandan tabana yapıldığı için teşkilatların aday tespitlerinde etkisi ve yetkisi olmuyor.
Kaybeden yerel teşkilat ve partililer olurken kazanan genel merkez yöneticileri oldukça siyasetin ne tadı ve coşkusu kalmıyor.
Siyasi partiler yasası mutlak değişmeli.
Genel merkez siyaseti yerine tabandan tavana doğru yönetim anlayışı olmalıdır.
Birçok partinin tüzüğünde var olmasına rağmen uygulanmayan "ön seçim" mutlak aday ve delege seçimlerinde uygulanmalı teşkilatlar güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
O zaman Vekil benim vekilim, aday benim adayım diyebilen partilerin toplumda karşılığı gücü, başarısı olacaktır.