Bu hafta boyunca dünyanın gözü Rusya'da idi. Rusya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en fazla toprak ilhakını bu dönemde yaptı. Ukrayna'nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya'ya bağlanması için düzenlenen referandum, çok yüksek bir katılımla "evet" ile sonuçlandı. Ukrayna, Batı ve BM yapılan referandumda çıkan sonucu tanımayacaklarını açıkladılar. Putin ise Rus halkını kısmi seferberlik için cepheye davet ederken; dünyayı da nükleer silah kullanmakla tehdit etti.
İlhak, iki devlet arasında zor kullanılarak alınan toprakların uluslararası hukuk kavramı ile idari eylem üzerinden resmileşmesidir. Putin işgal altındaki bölgeleri Rusya'ya geçirecek imzaları gösterişli bir törenle 30 Eylül'de attı. İmza töreni Rus Çarlarının savaş zaferlerini açıkladığı salonda yapıldı. 2014 yılında Kırım'ı Rusya Federasyonu'na dahil eden imza da burada atılmıştı. Kırım, Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya'nın Ukrayna'dan koparılması ile Ukrayna topraklarının yüzde 20'si Rusya'nın hakimiyeti altına girmiş oldu.
Dört bölgenin Rusya'ya ilhakı sonrası konuşma yapan Putin Batı'ya sert mesajlar verdi. "Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde yaşayan insanlar artık bizim vatandaşımızdır." Dedi. Kiev yönetimiyle görüşebileceğini dile getiren Rus lider ancak "Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya topraklarının tartışma dışı" olduğunu söyledi. Adı geçen yerlerin Rus toprağı olduğunu ve buralara saldırı olması durumunda nükleer silah dahil her şeyi kullanacağını belirtti. Putin blöf yapıyor olabilir mi?
Bu yaşananlar üzerine Ukrayna lideri NATO üyesi devletlerden biri olmak istediğini söyledi. Ukrayna mart, nisan aylarında NATO'ya girmeyeceğini söylerken; ABD de "biz Ukrayna'yı NATO'ya almayacağız" derken şimdi Ukrayna NATO şemsiyesi altına girmek istiyor.
Ukrayna'nın NATO üyesi olması NATO üye ülkelerinin Rusya ile savaşması demektir. Eğer bu çılgınlık yapılırsa yani NATO devreye girerse konvansiyonel silahlarla yapılan savaş yetersiz kalabilir ve nükleer savaş gündeme gelebilir. Rusya lideri Putin aldığı toprakları korumak için her şeyi yapacaktır buna taktik nükleer silahları kullanmakta dahil.
Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali ile başlayan mücadele Rusya'nın işgal ettiği toprakları ilhak etmesi ile başka bir boyut kazandı. İlhak, Ukrayna-Rusya savaşının yıllarca sürebileceğinin göstergesi oldu. Bölgede hibrit savaşlar başlayacak. Sınırların tanınmadığı, savaş kurallarına uyulmadığı, kadın, çocuk ve bebek dahil herkesin hedef alındığı, İŞİD, El-Kaide gibi Suriye ve Afganistan 'da gördüğümüz grupların ortaya çıktığı, paralı askerler, özel askeri şirketlerin savaşta yer aldığı hibrit savaş yaşanacak. Ukrayna coğrafyasında hibrit savaşın olması savaşın yıllarca süreceği anlamına gelecektir. Bu durumda bölgede özlenen barış mümkün olmayacaktır.
Self determinasyon denilen ulusların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi hakkı ile Rusya önce Kırım, şimdi de dört bölgeyi topraklarına dahil etti. 4 Haziran 2003 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İkiz yasalarla halklara, mezheplere yani farklı toplumsal kökenlere sahip olanlara “kendi kaderini tayin etme” hakkı verildi.
Demografik üstünlük gerekçe gösterilerek bir yer alınmak istenirse bir dış desteğinde baskısıyla orada önce referandum yapılır sonra o bölgeye özerklik verilir. Örneğin Rusya'ya katılan bölgeler gibi. TC Devleti'nin imzaladığı İkiz Yasalar, bu hafta Ukrayna da yapılan referandumda olanları bize hatırlatmalı. Türkiye Devleti'nin güvenliği açısından bu yasalar derhal kaldırılmalı.
Ukrayna'da yaşananlar ders niteliğinde. Ülkemizde bulunan sığınmacılar konusuna bu açıdan yaklaşmak lazım. Bugün ülkemizin sınırları dışında yaşananlar yakın bir gelecekte iç güvenliğimizi tehdit edebilir. Şimdiden kimi şehirlerde demografik çoğunluğu ele geçiren sığınmacılar bir dış ülkenin desteği ile önce bölgeyi sonrasında ülkeyi karıştırabilir. Vatan bildiğimiz toprakları terk etmek zorunda kalabiliriz.
Binlerce yıllık tarihinde hiç mülteci olmayan Türk Milleti tarihinde ilk kez VATANSIZ kalabilir.
Anasayfa
Yazarlar
İbrahim DEMİR
Yazı Detayı
Bu yazı 1671+ kez okundu.
SELF DETERMİNASYON BARIŞ GETİRİR Mİ?
Bu hafta boyunca dünyanın gözü Rusya'da idi. Rusya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en fazla toprak ilhakını bu dönemde yaptı. Ukrayna'nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya'ya bağlanması için düzenlenen referandum, çok yüksek bir katılımla "evet" ile sonuçlandı. Ukrayna, Batı ve BM yapılan referandumda çıkan sonucu tanımayacaklarını açıkladılar. Putin ise Rus halkını kısmi seferberlik için cepheye davet ederken; dünyayı da nükleer silah kullanmakla tehdit etti.
İlhak, iki devlet arasında zor kullanılarak alınan toprakların uluslararası hukuk kavramı ile idari eylem üzerinden resmileşmesidir. Putin işgal altındaki bölgeleri Rusya'ya geçirecek imzaları gösterişli bir törenle 30 Eylül'de attı. İmza töreni Rus Çarlarının savaş zaferlerini açıkladığı salonda yapıldı. 2014 yılında Kırım'ı Rusya Federasyonu'na dahil eden imza da burada atılmıştı. Kırım, Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya'nın Ukrayna'dan koparılması ile Ukrayna topraklarının yüzde 20'si Rusya'nın hakimiyeti altına girmiş oldu.
Dört bölgenin Rusya'ya ilhakı sonrası konuşma yapan Putin Batı'ya sert mesajlar verdi. "Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde yaşayan insanlar artık bizim vatandaşımızdır." Dedi. Kiev yönetimiyle görüşebileceğini dile getiren Rus lider ancak "Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya topraklarının tartışma dışı" olduğunu söyledi. Adı geçen yerlerin Rus toprağı olduğunu ve buralara saldırı olması durumunda nükleer silah dahil her şeyi kullanacağını belirtti. Putin blöf yapıyor olabilir mi?
Bu yaşananlar üzerine Ukrayna lideri NATO üyesi devletlerden biri olmak istediğini söyledi. Ukrayna mart, nisan aylarında NATO'ya girmeyeceğini söylerken; ABD de "biz Ukrayna'yı NATO'ya almayacağız" derken şimdi Ukrayna NATO şemsiyesi altına girmek istiyor.
Ukrayna'nın NATO üyesi olması NATO üye ülkelerinin Rusya ile savaşması demektir. Eğer bu çılgınlık yapılırsa yani NATO devreye girerse konvansiyonel silahlarla yapılan savaş yetersiz kalabilir ve nükleer savaş gündeme gelebilir. Rusya lideri Putin aldığı toprakları korumak için her şeyi yapacaktır buna taktik nükleer silahları kullanmakta dahil.
Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali ile başlayan mücadele Rusya'nın işgal ettiği toprakları ilhak etmesi ile başka bir boyut kazandı. İlhak, Ukrayna-Rusya savaşının yıllarca sürebileceğinin göstergesi oldu. Bölgede hibrit savaşlar başlayacak. Sınırların tanınmadığı, savaş kurallarına uyulmadığı, kadın, çocuk ve bebek dahil herkesin hedef alındığı, İŞİD, El-Kaide gibi Suriye ve Afganistan 'da gördüğümüz grupların ortaya çıktığı, paralı askerler, özel askeri şirketlerin savaşta yer aldığı hibrit savaş yaşanacak. Ukrayna coğrafyasında hibrit savaşın olması savaşın yıllarca süreceği anlamına gelecektir. Bu durumda bölgede özlenen barış mümkün olmayacaktır.
Self determinasyon denilen ulusların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi hakkı ile Rusya önce Kırım, şimdi de dört bölgeyi topraklarına dahil etti. 4 Haziran 2003 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İkiz yasalarla halklara, mezheplere yani farklı toplumsal kökenlere sahip olanlara “kendi kaderini tayin etme” hakkı verildi.
Demografik üstünlük gerekçe gösterilerek bir yer alınmak istenirse bir dış desteğinde baskısıyla orada önce referandum yapılır sonra o bölgeye özerklik verilir. Örneğin Rusya'ya katılan bölgeler gibi. TC Devleti'nin imzaladığı İkiz Yasalar, bu hafta Ukrayna da yapılan referandumda olanları bize hatırlatmalı. Türkiye Devleti'nin güvenliği açısından bu yasalar derhal kaldırılmalı.
Ukrayna'da yaşananlar ders niteliğinde. Ülkemizde bulunan sığınmacılar konusuna bu açıdan yaklaşmak lazım. Bugün ülkemizin sınırları dışında yaşananlar yakın bir gelecekte iç güvenliğimizi tehdit edebilir. Şimdiden kimi şehirlerde demografik çoğunluğu ele geçiren sığınmacılar bir dış ülkenin desteği ile önce bölgeyi sonrasında ülkeyi karıştırabilir. Vatan bildiğimiz toprakları terk etmek zorunda kalabiliriz.
Binlerce yıllık tarihinde hiç mülteci olmayan Türk Milleti tarihinde ilk kez VATANSIZ kalabilir.
Ekleme
Tarihi: 08 Ekim 2022 - Cumartesi
SELF DETERMİNASYON BARIŞ GETİRİR Mİ?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.