İbrahim DEMİR
Köşe Yazarı
İbrahim DEMİR
 

BUGÜN YAŞADIĞIMIZ ENFLASYON AKP'NİN YANLIŞ POLİTİKALARININ NETİCESİ

AKP hükümetinin ekonomide güya birinci önceliği enflasyon ile mücadele. Hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalar yıllardır hep bu yönde.  Halbuki enflasyon, hükümetin bugüne kadar uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının bir neticesi.  Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan hep derdi ya, "Faiz sebep, enflasyon sonuç", aslında enflasyonun sebebi sadece faiz değil, uygulanan ekonomik sistemdi. Politika faizini düşürdüler ama üreticilerin, tüketicilerin faizi düşmedi, dolar kuru düşmedi, hammadde ve enerji maliyetleri düşmedi, dolayısıyla maliyetler arttı, fiyatlar arttı ve de enflasyon bugünkü yüksek seviyelere geldi. Hükümet bugün de, maliyetleri düşürecek, fiyatlarda istikrarı sağlayacak hiçbir adım atmadan, sadece kemer sıkma politikalarıyla vatandaşın alım gücünü daraltarak, talebi baskılayarak enflasyonla mücadele ettiğini söylüyor. Bu tür bir ekonomik yaklaşım gerçek manada enflasyonu düşürmez. Ama derseniz ki, enflasyon düşmese de biz düşürürüz(!), bu da ucuz iş gücü, halkın bilinçli olarak fakirleştirilmesi anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle bu, 21'inci yüzyılda modern köleliktir. Dilerseniz, güncel verilerle hükümetin sözde enflasyonla mücadelesinin, vatandaşlardaki yansımasına bir bakalım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün eylül ayı yıllık enflasyonunu yüzde 61,53 olarak açıkladı. Akademisyenlerin oluşturduğu ENAG'ın eylül ayı yıllık enflasyon rakamı ise yüzde 130,13. Dikkat ederseniz arada yüzde 100'den fazla fark var. Her iki enflasyon rakamı vatandaşlarımız açısından çok önemli. Vatandaşlar markete, pazara gittiklerinde etiketlerde karşılaştıkları zam oranı yüzde 130, buna karşılık maaşlarına yapılan zam yüzde 61,5. İşçinin, memurun, emeklinin alım gücü neden düşüyor, işte size sebebi… Türk-İş'in her ay açıkladığı açlık-yoksulluk sınırı rakamları da satın alma gücündeki bu korkunç erimeyi gözler önüne seriyor.  Yapılan hesaplamalara göre TÜİK verilerine göre iki yıllık birikimli enflasyon yüzde 196,3 olurken, İstanbul'un enflasyonunu ölçen İTO'ya göre yüzde 259,2, ENAG'a göre ise yüzde 558,8 oldu. Aradaki uçuruma bakın! Eylül 2021'de 100 TL olan bir sepet ürün ve hizmet Eylül 2023'te TÜİK'e göre 296 TL'ye, İTO'ya göre 359 TL'ye, ENAG'a göre ise 659 TL'ye yükseldi. Eylül 2021'de 100 TL'nin alım gücü bugün TÜİK'e göre 33,8 TL'ye, İTO'ya göre 27,8 TL'ye, ENAG'a göre 15,2 TL'ye geriledi. 'Para pul oldu' derler ya, aynen öyle. Durum böyle olunca toplumun her kesimi feryat ediyor. Milyonlarca işçinin aylık geliri durumunda olan asgari ücret, temmuzda 11 bin 402 liraya yükseltilmesine rağmen açlık sınırının yaklaşık 2 bin lira altında kaldı. Temmuzda 8 bin lira seyyanen zam alan memurlar dahi artan enflasyon karşısında feryat ediyorlar. Aldıkları zam daha yıl tamamlanmadan eridi, gitti.  Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eylül ayı enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, yılın bitmesine 3 ay kalmasına rağmen enflasyon farkının şimdiden yüzde 18,04 olduğuna işaret etti. Bu veriler çerçevesinde, ekim-kasım-aralık aylarını kapsayan 3 aylık dönemde toplam yüzde 10-12 enflasyon oluşacağının beklendiğini dile getiren Yalçın, "Enflasyonu tetikleyen unsurların başında kur artışı yer alıyor. Kur artışı akaryakıt fiyatlarını, akaryakıt fiyatları emtia ürünlerini ve diğer zorunlu harcamaları etkiliyor. Bu etkileşim ise iyileştirmelerin/gelir artışlarının kısa sürede etkisini yitirmesine neden oluyor" ifadelerini kullandı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise, açıklanan enflasyon rakamlarına bakıldığında geride kalan her ayın kamu çalışanlarının aleyhine işlediğini belirtti. Kahveci, kalan 3 aylık dönemde memur maaşlarındaki erimenin yüzde 30-35 olmasının beklendiğine işaret ederek, zorunlu harcama kalemlerindeki artışlar, kur artışları, akaryakıt ve diğer başlıklarla birlikte kamu görevlilerinin alım gücünün daha da düşeceğini belirtti. Enflasyonun seyrinin 2024'te de bu şekilde devam etmesi durumunda 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmelerinde ortaya konulan yüzde 15+10'luk maaş artış oranının son derece yetersiz kaldığını aktardı.  Emekliler ise temmuzda zam alamayarak en düşük gelirliler grubunda yer aldı. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, "Açlık sınırı karşısında 10 yıl önceki değerini korusaydı en düşük emekli aylığı 13 bin 530 lira olmalıydı" dedi. TBMM'nin açılmasının ardından emeklilerin 8 bin 77 lira seyyanen zam beklentisi olduğunu söyleyen Ergün, "Emeklinin taban aylığı olan 7 bin 500 lira yetersiz kaldı. En düşük emekli aylığı hiç olmazsa asgari ücret seviyesine çıkarılmalı" dedi. Hükümet, görüntüde enflasyonla mücadele ettiğini iddia ederek bu enflasyonu oluşturan yanlış politikalarının üstünü örtmeye çalışıyor. Cambaza bak oyunu! Eğer gerçekten enflasyonla mücadelede samimiyseniz, inatla ve ısrarla uyguladığınız borca ve ithalata dayalı, bağımlı ekonomi anlayışından bir an önce kurtulmaya çalışırsınız. 
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2023 - Salı

BUGÜN YAŞADIĞIMIZ ENFLASYON AKP'NİN YANLIŞ POLİTİKALARININ NETİCESİ

AKP hükümetinin ekonomide güya birinci önceliği enflasyon ile mücadele. Hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalar yıllardır hep bu yönde. 

Halbuki enflasyon, hükümetin bugüne kadar uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının bir neticesi. 

Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan hep derdi ya, "Faiz sebep, enflasyon sonuç", aslında enflasyonun sebebi sadece faiz değil, uygulanan ekonomik sistemdi.

Politika faizini düşürdüler ama üreticilerin, tüketicilerin faizi düşmedi, dolar kuru düşmedi, hammadde ve enerji maliyetleri düşmedi, dolayısıyla maliyetler arttı, fiyatlar arttı ve de enflasyon bugünkü yüksek seviyelere geldi.

Hükümet bugün de, maliyetleri düşürecek, fiyatlarda istikrarı sağlayacak hiçbir adım atmadan, sadece kemer sıkma politikalarıyla vatandaşın alım gücünü daraltarak, talebi baskılayarak enflasyonla mücadele ettiğini söylüyor.

Bu tür bir ekonomik yaklaşım gerçek manada enflasyonu düşürmez.

Ama derseniz ki, enflasyon düşmese de biz düşürürüz(!), bu da ucuz iş gücü, halkın bilinçli olarak fakirleştirilmesi anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle bu, 21'inci yüzyılda modern köleliktir.

Dilerseniz, güncel verilerle hükümetin sözde enflasyonla mücadelesinin, vatandaşlardaki yansımasına bir bakalım.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün eylül ayı yıllık enflasyonunu yüzde 61,53 olarak açıkladı. Akademisyenlerin oluşturduğu ENAG'ın eylül ayı yıllık enflasyon rakamı ise yüzde 130,13. Dikkat ederseniz arada yüzde 100'den fazla fark var.

Her iki enflasyon rakamı vatandaşlarımız açısından çok önemli. Vatandaşlar markete, pazara gittiklerinde etiketlerde karşılaştıkları zam oranı yüzde 130, buna karşılık maaşlarına yapılan zam yüzde 61,5.

İşçinin, memurun, emeklinin alım gücü neden düşüyor, işte size sebebi…

Türk-İş'in her ay açıkladığı açlık-yoksulluk sınırı rakamları da satın alma gücündeki bu korkunç erimeyi gözler önüne seriyor. 

Yapılan hesaplamalara göre TÜİK verilerine göre iki yıllık birikimli enflasyon yüzde 196,3 olurken, İstanbul'un enflasyonunu ölçen İTO'ya göre yüzde 259,2, ENAG'a göre ise yüzde 558,8 oldu. Aradaki uçuruma bakın!

Eylül 2021'de 100 TL olan bir sepet ürün ve hizmet Eylül 2023'te TÜİK'e göre 296 TL'ye, İTO'ya göre 359 TL'ye, ENAG'a göre ise 659 TL'ye yükseldi.

Eylül 2021'de 100 TL'nin alım gücü bugün TÜİK'e göre 33,8 TL'ye, İTO'ya göre 27,8 TL'ye, ENAG'a göre 15,2 TL'ye geriledi. 'Para pul oldu' derler ya, aynen öyle.

Durum böyle olunca toplumun her kesimi feryat ediyor.

Milyonlarca işçinin aylık geliri durumunda olan asgari ücret, temmuzda 11 bin 402 liraya yükseltilmesine rağmen açlık sınırının yaklaşık 2 bin lira altında kaldı.

Temmuzda 8 bin lira seyyanen zam alan memurlar dahi artan enflasyon karşısında feryat ediyorlar. Aldıkları zam daha yıl tamamlanmadan eridi, gitti. 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eylül ayı enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, yılın bitmesine 3 ay kalmasına rağmen enflasyon farkının şimdiden yüzde 18,04 olduğuna işaret etti. Bu veriler çerçevesinde, ekim-kasım-aralık aylarını kapsayan 3 aylık dönemde toplam yüzde 10-12 enflasyon oluşacağının beklendiğini dile getiren Yalçın, "Enflasyonu tetikleyen unsurların başında kur artışı yer alıyor. Kur artışı akaryakıt fiyatlarını, akaryakıt fiyatları emtia ürünlerini ve diğer zorunlu harcamaları etkiliyor. Bu etkileşim ise iyileştirmelerin/gelir artışlarının kısa sürede etkisini yitirmesine neden oluyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise, açıklanan enflasyon rakamlarına bakıldığında geride kalan her ayın kamu çalışanlarının aleyhine işlediğini belirtti. Kahveci, kalan 3 aylık dönemde memur maaşlarındaki erimenin yüzde 30-35 olmasının beklendiğine işaret ederek, zorunlu harcama kalemlerindeki artışlar, kur artışları, akaryakıt ve diğer başlıklarla birlikte kamu görevlilerinin alım gücünün daha da düşeceğini belirtti. Enflasyonun seyrinin 2024'te de bu şekilde devam etmesi durumunda 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmelerinde ortaya konulan yüzde 15+10'luk maaş artış oranının son derece yetersiz kaldığını aktardı. 

Emekliler ise temmuzda zam alamayarak en düşük gelirliler grubunda yer aldı. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, "Açlık sınırı karşısında 10 yıl önceki değerini korusaydı en düşük emekli aylığı 13 bin 530 lira olmalıydı" dedi. TBMM'nin açılmasının ardından emeklilerin 8 bin 77 lira seyyanen zam beklentisi olduğunu söyleyen Ergün, "Emeklinin taban aylığı olan 7 bin 500 lira yetersiz kaldı. En düşük emekli aylığı hiç olmazsa asgari ücret seviyesine çıkarılmalı" dedi.

Hükümet, görüntüde enflasyonla mücadele ettiğini iddia ederek bu enflasyonu oluşturan yanlış politikalarının üstünü örtmeye çalışıyor. Cambaza bak oyunu!

Eğer gerçekten enflasyonla mücadelede samimiyseniz, inatla ve ısrarla uyguladığınız borca ve ithalata dayalı, bağımlı ekonomi anlayışından bir an önce kurtulmaya çalışırsınız. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve milhapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2024 bahis siteleri deneme bonusu veren siteler