Cumhuriyet tarihimizde siyasi partiler 67'nci kez hükümet kurmuşlar. Vatandaşlarımızdan 67'nci kere "bize oy verin hükümeti kuralım, sorunlarınızı biz çözeriz" diyerek milletin vekâletini almış. Bir kaç istisna dışında tamamı, milleti biçare halde yokluk ve yolsuzluklara mahkûm etmiş. Adeta, merhum hocamız Haydar Baş Bey'in ifadesiyle, ''milletimizi at edip sürmüş, eşek edip binmişler!'' Milyon milyon oy veren seçmen de bunun bir kader olduğunu düşünerek beterinden korunmak için her daim şükür etmeye devam etmiş. Hala da etmekteler! Evet, bu bir kaderdir. İnsan kaderini kendisi belirler (oy vererek).  Tercihler yaparak. Kendi geleceğini oluşturacak insanları, vereceği oylar ve kararlarla belirler. Vee bundan sonrası ve yaşayacakları kaderdir. Çünkü bundan sonrası onun (vatandaşın) elinde değil. Oy verdiği iktidarın ve muhalefetin inisiyatifine kalmıştır. Seçtikleri insanların onlar için layık gördüğü kaderini yaşamak zorundadır. Bazıları bunun kaçınılmaz bir kader olduğunu bir dahaki sefere tercihlerini yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünmez. Yine aynı yere inisiyatifi verir, sonra da Allah'a iftira eder. "Bu kaderdir" der! Allah'a iftira etmenin kendi inancında ne manaya geldiğini bile bilemeyecek kadar cahildir. Ona göre evden çıkıp, sandığa gidip, bu beceriksiz siyasetçilere oy vermek sanki Allah'ın emridir! Bu bir iftiradır. Dahası ahmaklık ve aymazlıktır. Türk İslam kültüründe makamlar senin sevdiğin insanların değil, seni seven insanların hakkıdır. Oy emanettir. Emaneti sahibine, makamları hak edene vermek, Türk İslam inanışında olması gerekendir. Ey aziz millet! Çıkın bu yokluğa, yoksulluğa giden karanlık yollardan! Yıllardır yanıldığımız yetmez mi? !!! Bizi sevenleri arayıp bulmak vazifemizdir. Ayet, "Sizin içinizde hakkı tavsiye eden" diye başlar ya hani, ben bir tavsiyede bulunuyorum. Zafer Partisi diye, BTP diye partiler var, bunları bir araştırın. Bir saatinizi ayırın. Göreceksiniz kaderiniz değişecek. Şimdiye kadar yaşananlar yanlış tercihlerinizin sonucuydu, yaşandı. Oy (karar, tercih, seçim) sizde. Kaderimiz de sizin elinizde. Yeter bu kadar diyorsanız, Allah'a iftira etmeyi bırakalım; yaşadıklarımız bizim tercihimiz, ağlamayı bırakıp etrafımıza bakalım. Burada Ümit hocam ne diyordu hatırlatalım : ''Biz salağa salak deriz...'' Çünkü elimizdeki kaynakların gözümüzün önünde çalınıp bize kalan yoksulluğa şükretmek, Müslümanlık değil salaklıktır... Şimdi hepinize hayırlı cumalar Müslüman kardeşlerim...