Suriye'de HTŞ'nin ilerleyişi devam ediyor.... Hedef Halep, Humus ve ardından Şam.
Amerika'nın sesi, zafer yakındır derken, AKP'liler ve siyasal islamcılar kutlamalar yapıyorlar plaka dağıtıyorlar. Halep 82, Hama 83 diye... Böyle bir şey elbette mümkün değil...
Esad'ın Suriye Ordusu, Halep misali Hama'yı da savunmadan terk etti.
Keza ortada ne Rusya, ne Iran var. Günlerdir uçakları bile uçmadı. Bu taktik midir teslimiyet midir? Henüz belli değil...
Rusya'dan sonra İran da dün Türkiye'yi suçladı.
Hamaney'in danışmanı, "Türkiye, Suriye'de, Amerika ile Israil'in kurduğu tuzağa düşerek siyonizme hizmet ediyor" dedi.
AKP iktidarı gizliyor ama hakikat maalesef öyle. Türkiye tıpkı Irak'ta olduğu gibi, Suriye'de de İsrail'e hizmet ediyor, çünkü onunla hareket ediyor. Bu durum gizlenmeye çalışılsa da, Hakan Fidan'ın "Sorunlar, Astana Süreci ile yönetilir olmaktan çıktı" beyanları ortada... Türkiye bir anda başa döndü ve Amerika - İsrail cephesine katıldı.
Onların hedefi malum; Suriye'nin, parçalara bölünmesini sağlayıp, İsrail güdümlü bir PKK devleti kurmak. İşte Amerika'nın sahaya sürdüğü HTŞ sürüsü, YPG ve YPG'nin kontrol ettiği alana dokunmuyor ki sadece bu bile Suriye'de olanları özetliyor.
Gözden kaçırılmaması gereken bir husus da Türkiye'nin, Amerika ve İsrail ile beraber, PKK ile de aynı safta olması. ABD, Israil ve PKK'nın bütün bunlardan amacı Suriye'nin kuzeydoğusunda bir PKK devletidir ki onun taşlarını döşüyorlar.
AKP'nin amacını bilen var mı?
Pek çok siyasal islamcı, neden zafer naraları atıyor bilen var mı?
Sınırımızda bir PKK devletinin güneydoğumuz için risk olacağını nasıl görmezler nasıl bilmezler?
İşte kanıt, Türkiye'deki islamcı takımı pek çok konuda politizedir, yani, hadiseye ideolojik bakıyorlar.
Alevi Beşar Esad olacağına, İsrail destekli Sünni PKK devleti olsun
diyebiliyorlar. Bazıları da hâlâ İhvancılık rüyalarını görüyor. Bundan ötürü, siyasal islamcılar Türk Devleti için milli güvenlik sorunudur.
Bunlarda "vatan" kavramı olmadığı gibi, "devlet" kavramı da yok... Devlete, ele geçirildiğinde paylaşılması gereken ganimet olarak bakıyorlar.
İlk günden bu yana söylediğim gibi bundan sonra Beşar Esad'ın devrilmesi mümkün görünmüyor. Zira Rusya tepki vermek zorunda. Aksi hâlde, sıfırlanacaktır ki aynı şey İran içinde geçerli.
Esad'ın kazara devrilmesi ise Taliban'ın Afganistan'daki gibi yönetimi ele geçirmesi demektir. Buna en başta ABD müsaade etmez. Şu halde HTŞ taşeron yani kiralık katiller çetesidir ve görevi bittiğinde çöpe atılacaktır . Türkiye oyununu buna göre kurmalı.
Beşar Esad devrilse, Türkiye'nin, böyle bir durumda da kazanacağı bir şey yok. Esad'ın yıkılması demek, Suriye'nin resmen parçalanması olacak ki bu durum Türkiye'nin aleyhinedir. Bu durumda Suriye tam bir bataklık olacak ve de bundan en büyük zararı sınır komşusu olan Türkiye görecek. Yani Esad devrilirse altında Türkiye kalacak...
ESAD DEVRİLİRSE ALTINDA TÜRKİYE KALIR
Suriye'de HTŞ'nin ilerleyişi devam ediyor.... Hedef Halep, Humus ve ardından Şam.
Amerika'nın sesi, zafer yakındır derken, AKP'liler ve siyasal islamcılar kutlamalar yapıyorlar plaka dağıtıyorlar. Halep 82, Hama 83 diye... Böyle bir şey elbette mümkün değil...
Esad'ın Suriye Ordusu, Halep misali Hama'yı da savunmadan terk etti.
Keza ortada ne Rusya, ne Iran var. Günlerdir uçakları bile uçmadı. Bu taktik midir teslimiyet midir? Henüz belli değil...
Rusya'dan sonra İran da dün Türkiye'yi suçladı.
Hamaney'in danışmanı, "Türkiye, Suriye'de, Amerika ile Israil'in kurduğu tuzağa düşerek siyonizme hizmet ediyor" dedi.
AKP iktidarı gizliyor ama hakikat maalesef öyle. Türkiye tıpkı Irak'ta olduğu gibi, Suriye'de de İsrail'e hizmet ediyor, çünkü onunla hareket ediyor. Bu durum gizlenmeye çalışılsa da, Hakan Fidan'ın "Sorunlar, Astana Süreci ile yönetilir olmaktan çıktı" beyanları ortada... Türkiye bir anda başa döndü ve Amerika - İsrail cephesine katıldı.
Onların hedefi malum; Suriye'nin, parçalara bölünmesini sağlayıp, İsrail güdümlü bir PKK devleti kurmak. İşte Amerika'nın sahaya sürdüğü HTŞ sürüsü, YPG ve YPG'nin kontrol ettiği alana dokunmuyor ki sadece bu bile Suriye'de olanları özetliyor.
Gözden kaçırılmaması gereken bir husus da Türkiye'nin, Amerika ve İsrail ile beraber, PKK ile de aynı safta olması. ABD, Israil ve PKK'nın bütün bunlardan amacı Suriye'nin kuzeydoğusunda bir PKK devletidir ki onun taşlarını döşüyorlar.
AKP'nin amacını bilen var mı?
Pek çok siyasal islamcı, neden zafer naraları atıyor bilen var mı?
Sınırımızda bir PKK devletinin güneydoğumuz için risk olacağını nasıl görmezler nasıl bilmezler?
İşte kanıt, Türkiye'deki islamcı takımı pek çok konuda politizedir, yani, hadiseye ideolojik bakıyorlar.
Alevi Beşar Esad olacağına, İsrail destekli Sünni PKK devleti olsun
diyebiliyorlar. Bazıları da hâlâ İhvancılık rüyalarını görüyor. Bundan ötürü, siyasal islamcılar Türk Devleti için milli güvenlik sorunudur.
Bunlarda "vatan" kavramı olmadığı gibi, "devlet" kavramı da yok... Devlete, ele geçirildiğinde paylaşılması gereken ganimet olarak bakıyorlar.
İlk günden bu yana söylediğim gibi bundan sonra Beşar Esad'ın devrilmesi mümkün görünmüyor. Zira Rusya tepki vermek zorunda. Aksi hâlde, sıfırlanacaktır ki aynı şey İran içinde geçerli.
Esad'ın kazara devrilmesi ise Taliban'ın Afganistan'daki gibi yönetimi ele geçirmesi demektir. Buna en başta ABD müsaade etmez. Şu halde HTŞ taşeron yani kiralık katiller çetesidir ve görevi bittiğinde çöpe atılacaktır . Türkiye oyununu buna göre kurmalı.
Beşar Esad devrilse, Türkiye'nin, böyle bir durumda da kazanacağı bir şey yok. Esad'ın yıkılması demek, Suriye'nin resmen parçalanması olacak ki bu durum Türkiye'nin aleyhinedir. Bu durumda Suriye tam bir bataklık olacak ve de bundan en büyük zararı sınır komşusu olan Türkiye görecek. Yani Esad devrilirse altında Türkiye kalacak...
Ekleme
Tarihi: 05 Aralık 2024 - Perşembe
ESAD DEVRİLİRSE ALTINDA TÜRKİYE KALIR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.