BUHARKENT GELİŞİRKEN ÖLÜYOR…
20.01.2020
Kıymetli Takipçilerim;
AKP iktidarı tarafından jeotermal enerji kaynakları da yandaş sermayeye peşkeş çekiliyor. Zamanın Enerji Bakanı ve şimdinin Hazine Bakanı olan Damat Bey’in Türkiye’nin enerji açığı var, süratle bu açığı kapatmalıyız sözlerinden sonra bu talana hız verildi. Damat Bey’in bu sözleri sadece minareye biçilen bir kılıftı. Asıl amaç AKP’nin kendi burjuva sınıfını oluşturmaktı. Jeotermal kaynaklar Kızıldere Bölgesi’nden başlayarak bu yandaş firmalara verildi. Merhum Belediye Başkanımız Kadri Ölçenoğlu tarafından keşfedilen ve o zamandan beri en az 40 yıldır devlete ait olarak çalışan elektrik üretim santrali Zorlu Grubu’na satıldı.(2009)
Zorlu Grubu Bunun ardından ikinci ,üçüncü ve dördüncü santrali kurdu. Bu dört santrali şu an tam 46 adet sıcak su kuyusu besliyor. Zorlu Grubu şu aralar beşinci santralini Alaşehir’de kurmakla meşgul.
Bundan 100 yıl önce tıpkı Menderes’in bu yakasını Yunan’ın karşı yakasını İtalyanların işgal ettiği gibi bir işgal durumu mevcut.
Karşı Kabaağaç ve Tekke bölgesini Gaziantepli eski AKP Milletvekili Sami Özdağ’ın sahibi olduğu Saray Holding’in başını çektiği bir konsorsiyum olan Greeneco zapt etmiş durumda. Onlarda şu sıralar üçüncü santrali bitirmek üzereler… Birkaç ay içinde dördüncü santralin hazırlıklarına başlayacaklar.
Nihat Özdemir’in Limak firması, ‘’Millet’in orasına koyduk’’ diyen Cengiz’in Holdingi ile ortaklaşa Kızıldere’nin kuzeyinde bir santral kuruyor.
Pamukören’in anasını ağlatan Celikler’in AKP’li eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile iltisakı var.
Germencik’te kurulanlar, Kızılcaköy’de Tire’de Sarıgöl’de kurulmaya çalışılanlar, hep siyasi iktidara dayanıyor.
Bu firmalarda çalışan, samimiyetine inandığım jeoloji mühendisi arkadaşlarımda var. Onların söyledikleri bize söz bırakmıyor. Kulak verelim.
‘’Bakın bizler ekmek parası için burdayız. Ama siz toprağınıza sahip çıkın. Bu santrallere izin vermeyin. Eğer ses çıkarmazsanız, bu şekilde devam ederse 50 - 70 yıl sonra Buharkent çöl olur.’’ diyerek bizi uyarıyor.
Jeotermal santrallerin çevreye olan zararlarını duyurmaya çok çalıştık. Belediye Seçimleri sırasında başkan adayı olarak bu konuyu gündemde tutmaya çalıştık.
Biz Aydın 2. Bölge Mahkemesi ve Danıştay 14. Dairesi’nin jeotermal faaliyetler ile alakalı emsal kararı bulunduğunu, seçilmemiz durumunda ilçe sınırları içinde bulunan jeotermal kuyuları, boru hatları ve santral yerleşkelerinin işletme ruhsatlarını iptal ederek mühürleyeceğimizi ifade etmiştik.
Millet İttifakı adayı Yusuf Vural Bey, ‘’Birileri zenginleşirken topraklarımız çoraklaşıyor. Seçilmemiz durumunda santrallerin yasaya uygun çalışmasını sağlayacağız. Direnirlerse kapatacağız.’’ ifadesini kullanmıştı.
Sayın Başkan ise Zorlu Grubu’ndan alacaklarını söylediği sıcak su ile şehri ısıtacağını vaadetmiş, daha bu vaadin mürekkebi kurumadan Büyükşehir Meclisi’nde AKP Grubu İl genelinde doğalgaz hattı kurulması için teklif sunmuştu.
Söylemek boynumun borcu, Kızılcaköy ve Ilıcabaşı Direnişi bunun yanında Pamukören Aşağıdağdere Direnişi’ni gördükçe hayıflanıyorum… En fazla 300 seçmen bulunan bu köyler öylesine destansı bir direniş sergiledi ki… Sarıgöl… Sarıgöl yıllardır bu yamyamlara geçit vermiyor.
Ama bakın bir de Buharkent’e… Kızıldere’nin 200 metre içine girmiş durumdalar. Kimse sesini çıkarmıyor. Yeni kuyular artık Savcıllı’da kazılıyor. Kimse ne oluyor bile demiyor. Niye susuyorsunuz ?
‘’Jeotermaller defol!’’ diye haykırmak için neyi bekliyorsunuz???