ÜMİT ÖZDAĞ İZMİR'DE KONUŞTU

TÜRKİYE 18.08.2024 - 19:31, Güncelleme: 18.08.2024 - 19:37
 

ÜMİT ÖZDAĞ İZMİR'DE KONUŞTU

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İzmir'de partisinin ilçe kongresinde konuştu. "Yangınları sahiplenen terör örgütü PKK'dır." dedi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İzmir’de basın mensuplarıyla bir araya geldiği programda İzmir ve Türkiye’ye dair önemli mesajlar verdi. Özdağ, Karşıyaka ve Çiğli’de çıkan ve saatlerdir söndürülemeyen yangın, ülke ekonomisi, Merih Demiral’ın heykelinin İzmir’e dikilmesinin reddedilmesi ve eski İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in eski danışmanı Murat Gezici’ye “Nedenini sormayın adamı Cumhurbaşkanı” seçiyoruz dediği iddialarına yönelik konuştu. İzmir yangını hakkında konuşan Özdağ, “Bakan herhangi bir kanıt olmadığını ifade etti ancak PKK’lı alçaklar da sorumluluğu üstlendi. Terör örgütü bu yangınları sahiplenmiş, bu yangınların olmasından dolayı mutluluğunu ifade etmiştir. Bu yangınları sahiplenen PKK’dır. Bu PKK adlı terör örgütünün siyasetteki bağlantısı DEM’dir. Bunlarla iş birliği yapmak, siyasi parti olarak görmek, kabul etmek ve meşrulaştırmak kabul edilebilir değildir. El sıkıştığınız, iş birliği yaptığınız adamların akrabaları sizin ormanlarınızı yakmakta, yanmasından mutluluk duyduklarını ifade etmektedir. 15 Ağustos terör örgütünün ilk eylemlerini gerçekleştirdiği tarihin 40’ıncı senesidir. PKK, bu 40 sene içerisinde Yunan ordusunun bir parçası olarak 90’lı yıllarda Türkiye’ye karşı terör eylemleri gerçekleştirdi. Bir uyuşturucu ve insan kaçakçısı holdingi olarak çalışmaya devam ediyor. Şimdi PKK/YPG Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye saldırmak için hazırlık yapıyor. Geçtiğimiz 40 senede PKK bütün alçaklığına rağmen koymuş olduğu hedefe ulaşamadı. Türk milletini istediği şekilde ayrıştıramadı ve çetenin elebaşı hapishanede varlığını sürdürmeye devam ediyor” dedi. “Sabotaj ihtimali yüksek” Özdağ, İzmir yangını hakkındaki konuşmasının devamında sabotaj ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu yangınların nasıl çıktığı ile ilgili kanıtlar ortaya çıkacaktır. Bu kadar farklı yerde, İzmir’in birbiri ile ilişkisi olmayan yerde eşzamanlı yangınların çıkmış olması bunun sabotaj olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu bize gösteriyor. Dün gece İzmir’de sahadaydık ve yangın söndürmekle görevli bazı yetkililer ile görüştük. Onlara da bu soruyu sorduk, ellerinde kanıt olmadığını, açıklama yapabilecek durumda olmadıklarını ifade ettiler ‘ama görüyorsunuz işte’ diye de eklediler. Bu bir tesadüf değil, Türkiye’ye Ege’ye İzmir’e yapılmış bir saldırıdır. Bu yangınlar Türkiye’nin artık bir afet kolordusu kurması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Doğal felaket ve sabotajların etkilerinin daha da artacağı bir döneme giriyoruz. Yaklaşan İstanbul Depremi ve 6 Şubat depreminden sonra ortaya çıkan yönetsel rezaletler, amatörlükler bize göstermektedir ki Türkiye’de saray rejimi ne günlük süreçleri ne terör eylemlerini yönetebilecek ve üstesinden gelebilecek durumda değildir. Türkiye’nin bir afet kolordusuna ihtiyacı vardır, İstanbul depreminde arama kurtarma yapacak yetişkin insan sayısı 640 bin olarak gösterilmektedir” diye konuştu. “İmamoğlu’nun depreme dair çalışması yok” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun beklenen İstanbul depremine dair bir çalışması olmadığını iddia eden Özdağ, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu’nun da bir çalışması olmadığını biliyoruz. İlk seçildiği dönemde ‘5 sene içerisinde İstanbul’u depreme hazırlayacağım’ dedi, 2’nci 5 senenin başında ise ‘5 senede İstanbul depreme hazırlanır mı?’ dedi. O zaman neden bunu söyledin ve 5 sene boyunca nöbetçi cumhurbaşkanı adaylığından başka bir şey yapmadın? 2’nci sorumlu kişi ise Murat Kurum’dur. Murat Kurum da Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak İstanbul Depremi konusunda siyasetteki en önemli yetkiliydi. O da 5 seneyi boş geçirdi ve yeniden göreve geldikten sonra İstanbul için ‘pimi çekilmiş bomba’ diyor. Murat bey siz gece nasıl uyuyorsunuz? Vicdanınız yok mu? Bu şehir depreme giderken en ufak bir çalışma yapmadan gereken önlemleri almazsanız bu el bombası patladığında ne olacak? İstanbul depremine de diğer doğal felaketlere de bir afet kolordusunu hazırlamalıdır” şeklinde konuştu. “Ekonomik yangın Türkiye’yi yakıyor” “Yanan sadece ormanlarımız değil” diyerek konuşmasına başlayan Özdağ, “Türkiye cayır cayır yanıyor, tarlalar cayır cayır yanıyor, emekli kahvehaneleri, pazaryerleri cayır cayır yanıyor. Bir ekonomik yangın Türkiye’yi cayır cayır yanıyor. Saray, yani AKP ekonomi üzerindeki kontrolü tamamen yitirmiş durumdadır. Erdoğan’ın durumu ekonomi ile ilgili freni patlamış bir belediye otobüsünün şoförüne benziyor. Yapabileceği hiçbir şey yok. Mehmet Şimşek de biletçi, o da düşmemek için bir yere tutunmuş ve sadece sallanıyor. Mehmet Şimşek’in modeli çok basit, enflasyonu düşürmek için dövizi sabit tutmak, bunun için de sıcak paraya ihtiyacı var. Sıcak paraya büyük faiz veriyor ve bu sıcak para sonunda Türkiye’den büyük kazançlar elde ederek çıkacak. Bunun bedelini de tarlada domatesinin kilosunu geçen sene 4 bu sene 5 liradan satan çiftçi, 12 bin 500 lira ile geçinmeye çalışan çiftçi ödüyor. Enflasyon düşüyor mu? Hayır, stagflasyonu yaşıyoruz. Mehmet Şimşek’in politikaları çökmüştür. Bu politikaların bir sonuç alması mümkün değildir” dedi. “500 bin çiftçi sokakta” “Sabırlı” olarak tanımladığı çiftçilerin bile eylem yapmak için sokaklara döküldüğünü söyleyen Özdağ, “Muhasebeciler sokağa döküldüler, mitingler yapıyorlar. İş dünyasında bunların tartışmaları yapılıyor. Köylüler Türkiye’nin değişik yerlerinde gösteriler yapmaya başladılar. Çanakkale’de Balıkesir’de Gaziantep’te Antalya’da köylüler sokağa çıktı. Son kalan 500 bin çiftçi sokağa çıktı. Oysa çiftçi en sabırlı halk kesimidir. Üretim modelinden ötürü de çiftçi sabırlıdır. Eğer çiftçiler sokağa çıktıysa bu, ekonominin kontrol edilemez bir yıkım içerisinde olduğunu gösterir. Çiftçi gittiği yerde ‘ben soğanımı domatesimi eker karnımı doyururum ancak siz aç kalırsınız’ diyor, doğru, kentlerde açlık kol gezmeye başlamış durumdadır. AVM’ler, Lokantalar hiç yanıltıcı olmasın. Onlar da artık para biriktirmenin anlamsızlığı ile ellerine gelen parayı ‘hiç olmaz bugün yiyeyim yarın yiyemem’ diye harcayan insanlar” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İzmir'de partisinin ilçe kongresinde konuştu. "Yangınları sahiplenen terör örgütü PKK'dır." dedi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İzmir’de basın mensuplarıyla bir araya geldiği programda İzmir ve Türkiye’ye dair önemli mesajlar verdi. Özdağ, Karşıyaka ve Çiğli’de çıkan ve saatlerdir söndürülemeyen yangın, ülke ekonomisi, Merih Demiral’ın heykelinin İzmir’e dikilmesinin reddedilmesi ve eski İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in eski danışmanı Murat Gezici’ye “Nedenini sormayın adamı Cumhurbaşkanı” seçiyoruz dediği iddialarına yönelik konuştu. İzmir yangını hakkında konuşan Özdağ, “Bakan herhangi bir kanıt olmadığını ifade etti ancak PKK’lı alçaklar da sorumluluğu üstlendi. Terör örgütü bu yangınları sahiplenmiş, bu yangınların olmasından dolayı mutluluğunu ifade etmiştir. Bu yangınları sahiplenen PKK’dır. Bu PKK adlı terör örgütünün siyasetteki bağlantısı DEM’dir. Bunlarla iş birliği yapmak, siyasi parti olarak görmek, kabul etmek ve meşrulaştırmak kabul edilebilir değildir. El sıkıştığınız, iş birliği yaptığınız adamların akrabaları sizin ormanlarınızı yakmakta, yanmasından mutluluk duyduklarını ifade etmektedir. 15 Ağustos terör örgütünün ilk eylemlerini gerçekleştirdiği tarihin 40’ıncı senesidir. PKK, bu 40 sene içerisinde Yunan ordusunun bir parçası olarak 90’lı yıllarda Türkiye’ye karşı terör eylemleri gerçekleştirdi. Bir uyuşturucu ve insan kaçakçısı holdingi olarak çalışmaya devam ediyor. Şimdi PKK/YPG Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye saldırmak için hazırlık yapıyor. Geçtiğimiz 40 senede PKK bütün alçaklığına rağmen koymuş olduğu hedefe ulaşamadı. Türk milletini istediği şekilde ayrıştıramadı ve çetenin elebaşı hapishanede varlığını sürdürmeye devam ediyor” dedi. “Sabotaj ihtimali yüksek” Özdağ, İzmir yangını hakkındaki konuşmasının devamında sabotaj ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu yangınların nasıl çıktığı ile ilgili kanıtlar ortaya çıkacaktır. Bu kadar farklı yerde, İzmir’in birbiri ile ilişkisi olmayan yerde eşzamanlı yangınların çıkmış olması bunun sabotaj olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu bize gösteriyor. Dün gece İzmir’de sahadaydık ve yangın söndürmekle görevli bazı yetkililer ile görüştük. Onlara da bu soruyu sorduk, ellerinde kanıt olmadığını, açıklama yapabilecek durumda olmadıklarını ifade ettiler ‘ama görüyorsunuz işte’ diye de eklediler. Bu bir tesadüf değil, Türkiye’ye Ege’ye İzmir’e yapılmış bir saldırıdır. Bu yangınlar Türkiye’nin artık bir afet kolordusu kurması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Doğal felaket ve sabotajların etkilerinin daha da artacağı bir döneme giriyoruz. Yaklaşan İstanbul Depremi ve 6 Şubat depreminden sonra ortaya çıkan yönetsel rezaletler, amatörlükler bize göstermektedir ki Türkiye’de saray rejimi ne günlük süreçleri ne terör eylemlerini yönetebilecek ve üstesinden gelebilecek durumda değildir. Türkiye’nin bir afet kolordusuna ihtiyacı vardır, İstanbul depreminde arama kurtarma yapacak yetişkin insan sayısı 640 bin olarak gösterilmektedir” diye konuştu. “İmamoğlu’nun depreme dair çalışması yok” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun beklenen İstanbul depremine dair bir çalışması olmadığını iddia eden Özdağ, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu’nun da bir çalışması olmadığını biliyoruz. İlk seçildiği dönemde ‘5 sene içerisinde İstanbul’u depreme hazırlayacağım’ dedi, 2’nci 5 senenin başında ise ‘5 senede İstanbul depreme hazırlanır mı?’ dedi. O zaman neden bunu söyledin ve 5 sene boyunca nöbetçi cumhurbaşkanı adaylığından başka bir şey yapmadın? 2’nci sorumlu kişi ise Murat Kurum’dur. Murat Kurum da Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak İstanbul Depremi konusunda siyasetteki en önemli yetkiliydi. O da 5 seneyi boş geçirdi ve yeniden göreve geldikten sonra İstanbul için ‘pimi çekilmiş bomba’ diyor. Murat bey siz gece nasıl uyuyorsunuz? Vicdanınız yok mu? Bu şehir depreme giderken en ufak bir çalışma yapmadan gereken önlemleri almazsanız bu el bombası patladığında ne olacak? İstanbul depremine de diğer doğal felaketlere de bir afet kolordusunu hazırlamalıdır” şeklinde konuştu. “Ekonomik yangın Türkiye’yi yakıyor” “Yanan sadece ormanlarımız değil” diyerek konuşmasına başlayan Özdağ, “Türkiye cayır cayır yanıyor, tarlalar cayır cayır yanıyor, emekli kahvehaneleri, pazaryerleri cayır cayır yanıyor. Bir ekonomik yangın Türkiye’yi cayır cayır yanıyor. Saray, yani AKP ekonomi üzerindeki kontrolü tamamen yitirmiş durumdadır. Erdoğan’ın durumu ekonomi ile ilgili freni patlamış bir belediye otobüsünün şoförüne benziyor. Yapabileceği hiçbir şey yok. Mehmet Şimşek de biletçi, o da düşmemek için bir yere tutunmuş ve sadece sallanıyor. Mehmet Şimşek’in modeli çok basit, enflasyonu düşürmek için dövizi sabit tutmak, bunun için de sıcak paraya ihtiyacı var. Sıcak paraya büyük faiz veriyor ve bu sıcak para sonunda Türkiye’den büyük kazançlar elde ederek çıkacak. Bunun bedelini de tarlada domatesinin kilosunu geçen sene 4 bu sene 5 liradan satan çiftçi, 12 bin 500 lira ile geçinmeye çalışan çiftçi ödüyor. Enflasyon düşüyor mu? Hayır, stagflasyonu yaşıyoruz. Mehmet Şimşek’in politikaları çökmüştür. Bu politikaların bir sonuç alması mümkün değildir” dedi. “500 bin çiftçi sokakta” “Sabırlı” olarak tanımladığı çiftçilerin bile eylem yapmak için sokaklara döküldüğünü söyleyen Özdağ, “Muhasebeciler sokağa döküldüler, mitingler yapıyorlar. İş dünyasında bunların tartışmaları yapılıyor. Köylüler Türkiye’nin değişik yerlerinde gösteriler yapmaya başladılar. Çanakkale’de Balıkesir’de Gaziantep’te Antalya’da köylüler sokağa çıktı. Son kalan 500 bin çiftçi sokağa çıktı. Oysa çiftçi en sabırlı halk kesimidir. Üretim modelinden ötürü de çiftçi sabırlıdır. Eğer çiftçiler sokağa çıktıysa bu, ekonominin kontrol edilemez bir yıkım içerisinde olduğunu gösterir. Çiftçi gittiği yerde ‘ben soğanımı domatesimi eker karnımı doyururum ancak siz aç kalırsınız’ diyor, doğru, kentlerde açlık kol gezmeye başlamış durumdadır. AVM’ler, Lokantalar hiç yanıltıcı olmasın. Onlar da artık para biriktirmenin anlamsızlığı ile ellerine gelen parayı ‘hiç olmaz bugün yiyeyim yarın yiyemem’ diye harcayan insanlar” ifadelerini kullandı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve milhapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2024 bahis siteleri deneme bonusu veren siteler