ÖZDAĞ İSTİKLAL YOLU ZAFER YÜRÜYÜŞÜNÜ TAMAMLADI.
ÖZDAĞ İSTİKLAL YOLU ZAFER YÜRÜYÜŞÜNÜ TAMAMLADI.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İnebolu’dan başlattığı “İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü”nü bugün Ankara’da tamamladı. Özdağ, “Bu yürüyüş aslında bir spor faaliyeti değil, bu yürüyüş cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız gerçeğini ortaya koymak amacıyla düzenlenmiş bir anma faaliyetiydi. 100. yılı görmek, kutlamak istemeyen veya bağımsızlığımıza göz dikenlere buradan, İstiklal Yolu’ndan söylenecek bir sözümüz var: Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı ve asla yenilmeyecek. Zafer Partisi olarak vatanımızı bağımsızlığımızı sonun kadar savunmakta kararlıyız” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İnebolu’dan başlattığı “İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü”nü bugün Ankara’da tamamladı. Özdağ, “Bu yürüyüş aslında bir spor faaliyeti değil, bu yürüyüş cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız gerçeğini ortaya koymak amacıyla düzenlenmiş bir anma faaliyetiydi. 100. yılı görmek, kutlamak istemeyen veya bağımsızlığımıza göz dikenlere buradan, İstiklal Yolu’ndan söylenecek bir sözümüz var: Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı ve asla yenilmeyecek. Zafer Partisi olarak vatanımızı bağımsızlığımızı sonun kadar savunmakta kararlıyız” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü dolayısıyla 28 Ağustos’ta Kastamonu İnebolu’dan başlattığı İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü, bugün Ankara Akyurt Şehitler Çeşmesi’nde tamamlandı. Anka'nın aktardığı habere göre, yürüyüş sonunda Anıtpark’ta bir basın açıklaması gerçekleştiren Özdağ, ardından Anıtkabir’i ziyaret etti.
Özdağ’ın açıklaması şöyle:
“28 Ağustos’ta başlayan ve bugün Anıtkabir’de sona eren ‘İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü’müz Akyurt Şehitler Çeşmesi’nde neticelendi. İnebolu Türkocağı önünden başladık yürümeye ve 281 kilometreyi 101 sene sonra tekrar yürüdük. Yürüyüşümüzün her kilometresinde İstiklal Harbi’nde bundan 101, 102, 103 sene önce bu yolda, cepheye silah ve cephane taşıyan atalarımızın mübarek nefeslerini hissettik, hissederek yürüdük. Her adımda, cumhuriyet ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz o kağnıların gıcırtılı tekerlekleri bize eşlik etti.
Seydiler ilçemizde, şehit Şerife Bacı’nın mezarını ziyaret ettik ve onun manevi şahsında cepheye silah ve cephane taşıyan bütün atalarımıza dua ettik. Şerife Bacı, kar yağdığı zaman top mermileri ıslanmasın diye bebeğinin üzerinden örtüyü alıp top mermisinin üzerine örten atamızdı. Bu ruh ve coşkuyla yürüdük ve kimi zaman kısa mesafelerde de koştuk. Marşlar söyleyerek yürüdük. Yürüyüşümüzde baştan sona yürüyen bir grup olduğu gibi benimle birlikte, 1-2 günlüğüne, 10 günlüğüne veya birkaç saatliğine katılan arkadaşlarımız da oldu ve hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
"Bu yürüyüş bir spor faaliyeti değil"
Bu yürüyüş aslında bir spor faaliyeti değil, bu yürüyüş cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız gerçeğini ortaya koymak amacıyla düzenlenmiş bir anma faaliyetiydi. İnebolu’dan Ankara’ya Cumhuriyet’in 100. yılını kutladığımızı bütün Türk toplumuna hatırlatmak için yürüdük. Böylece hem İstiklal Yolu’na dikkat çekmiş olduk hem de cumhuriyetimizin ne zorluklarla kurulduğunu biz de yaşamış, görmüş olduk. Cumhuriyetimizi kuran başta Atatürk olmak üzere bütün kadroya, bütün şehitlerimize ve gazilerimize minnetlerimizi tekrar sunma fırsatı bulduk.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının üzerinden İstiklal Harbi neticesinde 100 sene geçti. Türkiye Cumhuriyeti, 1071 ile 1922 arasında devam eden, 851 sene süren, birleşik bir Avrupa’ya karşı kesintisiz savaştan sonra, milyonlarca kilometre toprak ve milyonlarca insan yitirdikten sonra kurulmuştur. 1922’de Anadolu’da 8-9 milyon insan hastalıklı, eğitimsiz, altyapısı olmayan; adeta tükenmenin eşiğinde bir toplumduk. Aradan geçen 100 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti için adeta bir ikinci Ergenekon oldu. Kısmi barış içerisinde ekonomimizi, eğitimimizi, sağlık sistemimizi özetle devlet ve toplum yapımızı yeniden ihya etme mücadelesini verdik ve belirli bir ölçüde de başarılı olduk. Cumhuriyetimizin kutlanmaya değer 100. yılını kutlamak için yürüdüğümüz bu yolda, bizimle birlikte yürüyen memleketin her köşesinden gelen, yolda bizi karşılayan ve uğurlayan ve özellikle Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu olarak güven içerisinde yürümemizi sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapan jandarma ve polis kardeşlerimize de Zafer Partisi adına teşekkürlerimi iletiyorum.
"Bağımsızlığımıza göz dikenlere söylenecek bir sözümüz var"
Bu yürüyüş ile bir tarihi vefa görevini yerine getirmiş bulunuyoruz. İlk defa İstiklal Harbi bittiğinden bu yana bu yoldan tekrar yürünmüş oldu. Hem İstiklal Yolu’na dikkat çektik hem de Cumhuriyetimizin ne zorluklar ile kurulduğunu tekrar hatırladık ve hatırlattık. 100. yılını kutlamakta olduğumuz Cumhuriyetimiz bize Mustafa Kemal Paşa’nın, cephede vuruşan kahraman askerlerin ve cephe gerisinde hizmet gören Şerife Bacı’ların aziz bir emanetidir. Bu emanete atalarımız gibi canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz.
100. yılı görmek, kutlamak istemeyen veya bağımsızlığımıza göz dikenlere buradan, İstiklal Yolu’ndan söylenecek bir sözümüz var: Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı ve asla yenilmeyecek. Zafer Partisi olarak vatanımızı bağımsızlığımızı sonun kadar savunmakta kararlıyız. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Şimdi buradan Anıtkabir’e yürüyerek ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Şerife Bacı’ların, Halime Çavuş’ların hâlâ görevde olduğunu bildirecek ve dua edeceğiz.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.