VATAN SEVGİSİ İLE DOLU BİR YÜREK : ÜMİT ÖZDAĞ

Özdağ'ın siyasi kariyerinin köşe taşlarını derledik.

Sürgündeki MHP'li aile

Ümit Özdağ'ın biyografisinde belki de en dikkat çeken detaylardan birisi, Japonya'nın başkenti Tokyo'da doğmuş olması.

3 Mart 1961 tarihinde dünyaya gelen Özdağ'ın annesi, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) ilk kadın kolları başkanı Gönül Özdağ. Babası ise 27 Mayıs Darbesi'nin önde gelen isimlerinden, o dönemki Millî Birlik Komitesi Üyesi Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ.

Millî Birlik Komitesi içinde Alparslan Türkeş ile birlikte hareket eden babası Muzaffer Özdağ, 13 Kasım 1960'tan itibaren komite ile görüş ayrılığı yaşaması sonucu askeri müşavir olarak Japonya'ya sürgüne gönderildi.

Ümit Özdağ da ailesinin 2 yıllık sürgün hayatında dünyaya geldi. 1963'te Türkiye’ye dönmeleri üzerine Muzaffer Özdağ, Alparslan Türkeş'in de yer aldığı Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne girdi. Bu parti sonradan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) adını aldı.

Özdağ; ilkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji’nde okudu. Lisans eğitimini Almanya'nın Münih kentindeki Ludwig Maximilian Üniversitesi'nde tamamladı. Yüksek lisansını Gazi Üniversitesi'nde, Türkiye’de planlı kalkınma ve Devlet Planlama Teşkilatı hakkında hazırladı. Aynı üniversitede araştırma görevlisi ve akademisyen olarak çalıştı.

Lise yıllarından itibaren ülkücü siyasetle iç içe oldu.

 

İlk Genel Başkan adaylığı

Ümit Özdağ, kendi anlatımıyla 1992-1994 yılları arasında Ülkü Ocakları’nda Alparslan Türkeş’in talimatı ile özel eğitim grubuna ders verdi. Çeşitli şekillerde hareketin parçası oldu ancak 2003'e kadar MHP'de aktif siyasete girmedi.

2003'te MHP Genel Başkanlığı için aday olduğunu duyurdu.

Ancak 2006'daki kongreden iki gün önce MHP yönetimi tarafından partiden ihraç edildi ve kongrede aday olamadı. Ardından akademik hayatına ve siyasi yorumculuğa geri döndü.

 

İkinci kez MHP
2011 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yeniden partiye davet edildi. Aynı yıl seçimlerde İstanbul’dan MHP 2. Bölge 4. Sıra adayı gösterildi ancak seçilemedi.

7 Haziran ve 1 Kasım 2015'teki genel seçimlerde ise MHP’den Gaziantep milletvekili seçildi.

9 Nisan 2016'da bir kez daha MHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı ancak MHP Genel Merkezi ile muhaliflerin mahkemelik olduğu kongre süreci sonrası Yüksek Seçim Kurulu kongreyi iptal etti.

Özdağ, 20 Ekim 2016'da MHP’den ihraç edildi.

 

Referandum ve İYİ Parti'ye geçiş

Özdağ, diğer MHP’den ihraç edilen genel başkan yardımcıları ile 16 Nisan 2017'de yapılan anayasa değişikliği referandumu öncesi “Türk Milliyetçileri Hayır Diyor” platformunu kurdu ve kampanya yürüttü.

Ardından 25 Ekim 2017 tarihinde kurulan İYİ Parti'ye katıldı ve partinin Kurucular Kurulu'nda yer aldı. Strateji, iletişim, propaganda ve tanıtımdan sorumlu genel başkan yardımcısı oldu.

2018 genel seçimlerinde İYİ Parti'den İstanbul milletvekili seçildi.

2019 yerel seçimleri sonrası, kendi deyişiyle "İYİ Parti’nin siyasal çizgisinin kuruluş noktasından ayrılması üzerine" Başkanlık Divanı'ndan ayrıldı.

16 Kasım 2020'de, İYİ Parti yönetimiyle girdiği tartışma sonucu partiden ihraç edildi. Ancak 13 Ocak 2021 tarihinde Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ihraç kararını iptal etti.

Özdağ, 4 Mart 2021 tarihinde İYİ Parti'den istifa ettiğini açıkladı.

 

Ayyıldız Hareketi ve Zafer Partisi

Özdağ, İYİ Parti'den istifa etmesinden hemen sonra Ayyıldız Hareketi adlı oluşumu kurdu ve yeni siyasi parti çalışmalarına başladı.

26 Ağustos 2021'de kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na vererek 194 Kurucular Kurulu üyesi ile birlikte resmen Zafer Partisi’ni kurdu.

Zafer Partisi, kuruluşundan itibaren Türkiye'de "sığınmacıların geri gönderilmesini" en öncelikli gündem olarak ele aldı. Sık sık "göçmen karşıtlığı" ile eleştirildi.

Ümit Özdağ, "Zafer Turizm" adı altında, sığınmacıları Türkiye'den gönderme hedefiyle kampanya yaptı.

 

Soylu ile polemik ve Hatay'da 'mayınlı eylem'

Geçen yıl Mayıs ayında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile girdiği polemikten sonra Ümit Özdağ'ın adı daha çok duyulmaya başlandı.

Özdağ ile Soylu arasındaki gerilim, Soylu'nun 2022 Mayıs başında bir TV programında Özdağ hakkında söylediği, "Soros çocuğudur ve operasyon çocuğudur. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir" sözleriyle başlamıştı.

Özdağ bunun üzerine İçişleri Bakanlığı'na yürüdü. Burada polis tarafından engellendi.

TBMM önünde basın açıklaması yapan Özdağ, Soylu'ya hitaben, "Bu görev bittiği zaman tutuklanacaksın, bunun sen de farkındasın, sen Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük kriminalisin" dedi.

Özdağ, İçişleri Bakanı Soylu ile polemiğinin ardından bakanlığın yolunu tuttu ve polisle karşı karşıya geldi.

Ümit Özdağ sığınmacılarla ilgili olarak Zafer Partisi döneminde daha da sert bir söylem benimsedi.

27 Haziran 2022'de bir dizi toplantıya katılmak için Suriye sınırındaki Hatay'ın Reyhanlı ilçesine hareket etti. Adana'daki konuşmasında, "Reyhanlı'da, Türkiye-Suriye sınırına, iktidara geldiğimizde tamamlamak üzere ilk mayını yerleştireceğiz" diyen Özdağ'ın konvoyu, Hatay'ın girişinde durduruldu.

 

Ümit Özdağ'ın Hatay'a girişine izin verilmedi

Valiliğin 1 hafta süreyle tüm etkinlikleri iptal etmesi nedeniyle Özdağ ile beraberindekilerin kente girişine izin verilmeyeceği bildirildi.

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İbrahim Çataklı ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, Ümit Özdağ için "Tek güç kaynağı yabancı düşmanlığı" dedi.

 

14 Mayıs seçimlerinde kilit rol

14 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçiminde, milliyetçi oyların bir kısmına da Ümit Özdağ liderliğindeki Zafer Partisi talip oldu.

Parti sığınmacıların gönderilmesi politikasını öne çıkardı ve ATA İttifakı adı altında başka partilerle bir araya gelerek, yine eski bir MHP'li olan Sinan Oğan'ı cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi.

Sinan Oğan'ın oyların yüzde 5,17'sini alması, Türkiye'de milliyetçi bir yükselişin olduğu yorumlarına neden oldu.

ATA İttifakı dağıldı ve Sinan Oğan, seçimin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı.

Oğan ile yolları ayrılan Özdağ, Zafer Partisi'nin Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini şu sözlerle duyurdu:

"Türkiye’nin Türkiye olarak kalmasını istiyorsanız, göçmenistan olmasını istemiyorsanız, 28 Mayıs’ta yapılacak seçimde 13 milyon sığınmacıyı vatanına yollayacak politikaya ve politikacılara destek verin. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verin. Bu, ülkenizin göçmenistan olmamasının tek yolu.”